CHP’de kurultay tamamlandı ancak yankıları dinmiyor. Özgür Özel’in yeniden genel başkan seçilmesiyle sonuçlanan kurultayın ardından, Erdoğan’a yönelik “cunta başkanı” suçlaması siyasi arenayı salladı. Peki, bu sert çıkışın perde arkasında neler var?
KURULTAY SONA ERDİ, TARTIŞMALAR BAŞLADI
CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı, parti içi dinamikler açısından kritik bir dönemeç oldu. Özgür Özel, delegelerin tamamının oyunu alarak güven tazeledi. Ancak kurultayın en çok konuşulan konusu, Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sert eleştirileri oldu.
“CUNTA BAŞKANI” İDDİASI GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞTÜ
Özgür Özel’in, “Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür” sözleri, siyasi arenada deprem etkisi yarattı. Bu ağır itham, iktidar kanadından sert tepkilere yol açtı.
İKTİDARDAN SERT TEPKİLER GECİKMEDİ
Özel’in bu sözleri üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başta olmak üzere birçok isim sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Yapılan paylaşımlarda “vesayet” vurgusu dikkat çekti.
VESAYET TARTIŞMALARI ALEVLENDİ
İktidar kanadından gelen “vesayet” vurgusu, akıllara demokrasi tartışmalarını getirdi. Siyasi vesayet, demokrasinin temel ilkelerinin göz ardı edilerek farklı bir anlayışla uygulanması anlamına geliyor. Bu durum, muhalefet belediyelerine yönelik soruşturmalarla birleşince soru işaretleri daha da arttı.
İYİ PARTİ YENİ BİR ALTERNATİF Mİ?
Siyasi arenadaki gelişmeler, seçmenlerin yeni arayışlara girmesine neden oluyor. Bu arayışta İYİ Parti’nin son dönemdeki yükselişi dikkat çekiyor. MHP’nin iktidar kanadıyla yakınlaşması ve terörist başı Abdullah Öcalan’a yönelik hamleleri, MHP tabanında rahatsızlık yaratmış durumda. Bu durum, İYİ Parti’nin milliyetçi seçmen nezdindeki cazibesini artırıyor.
ÜMİT ÖZDAĞ’IN TUTUKLULUĞU SİYASİ BİR MANEVRA MI?
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutukluluğu da tartışmalı bir konu olarak gündemde. “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan tutuklanan Özdağ hakkında henüz bir iddianame hazırlanmamış olması, tutukluluğunun siyasi bir manevra olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor.
KOZMİK ODA KARANLIĞI GERİ Mİ DÖNÜYOR?
FETÖ döneminde yaşanan hukuksuzluklar ve kozmik odalara yapılan baskınlar, Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçmişti. Şimdi benzer senaryoların yeniden sahnelenmeye başlaması, kamuoyunda endişe yaratıyor. Devletin sırlarının korunması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanması, Türkiye’nin geleceği için hayati önem taşıyor.