Süt Alarmı: Üretici İsyanda! “25 TL Olmazsa Süt Yok!”
Çiğ süt üreticileri, artan maliyetler altında eziliyor. Üretim durma noktasına geldi. Üreticiler, Ulusal Süt Konseyi’nden acil fiyat güncellemesi bekliyor: Litre fiyatı 25 TL olmazsa süt üretimi tamamen bitebilir!
YÜKSELEN MALİYETLER VE ÇIKMAZ SOKAK
Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektörü, özellikle son dönemde artan girdi maliyetleri nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. Bu durumdan en çok etkilenenlerden biri de çiğ süt üreticileri. Sakarya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hakan Candemir, üreticilerin mevcut şartlarda üretim yapmasının imkansız hale geldiğini vurguluyor. Özellikle yem fiyatlarındaki artış, süt üretim maliyetlerini katlanılamaz seviyelere taşıdı. Saman, kuru yonca otu gibi temel yem maddelerinin fiyatlarındaki yükseliş, üreticileri zor durumda bırakıyor.
LİTRE BAŞINA 8 TL ZARAR
Hakan Candemir, çiğ süt üretim maliyetinin litre başına 21,08 TL’ye ulaştığını belirtiyor. Ancak Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği 17,15 TL’lik fiyatla satış yapmak zorunda kalan üreticiler, her litrede yaklaşık 8 TL zarar ediyor. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Candemir, acil önlem alınması gerektiğini ifade ediyor. Üreticilerin bu zararı daha fazla taşıyamayacağını ve üretimden çekilme riskinin giderek arttığını dile getiriyor.
25 TL ÇAĞRISI: SEKTÖRÜ KURTARABİLİR Mİ?
Sektörün ayakta kalabilmesi için çiğ sütün litre fiyatının acilen 25,2 TL seviyesine çekilmesi gerektiğini belirten Candemir, bu fiyatın mevcut maliyetler ve sürdürülebilirlik açısından zorunlu olduğunu savunuyor. “Üreticinin üretime devam edebilmesi için litre fiyatı en az 25,2 TL olmalı. Ayrıca Bakanlık tarafından verilen destekler zamanında ve eksiksiz ödenmeli. Aksi halde üreticiler üretimden çekilecek” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.
İŞ BİRLİĞİ ŞART: TÜM PAYDAŞLAR AYNI HEDEFTE BULUŞMALI
Üretici temsilcisi Candemir, sektörün tüm paydaşlarına çağrıda bulunarak, üretici, sanayici, pazarlamacı ve devletin aynı hedef doğrultusunda hareket etmesinin önemine dikkat çekiyor. Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatın sahada uygulanabilir olması için herkesin bu fiyatı kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Candemir, üretimin sürdürülebilirliğinin ancak bu şekilde sağlanabileceğini ifade ediyor. Fiyat konusunda bir uzlaşı sağlanamaması durumunda sektörün daha da büyük bir krize sürüklenebileceği uyarısında bulunuyor.
KRİZİN DERİNLEŞMESİ DURUMUNDA NELER OLACAK?
Süt üretiminde yaşanacak bir duraksama, tüketiciyi de doğrudan etkileyecek. Raflardaki süt ve süt ürünlerinin fiyatları daha da artacak, bu durum hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkileyecek. Ayrıca süt üretiminin azalması, hayvancılığın diğer alanlarını da tehlikeye sokacak, zincirleme bir etkiyle sektörün tamamını olumsuz etkileyebilecek bir tablo ortaya çıkabilecek. Bu nedenle, sorunun çözümü için tüm paydaşların ivedilikle harekete geçmesi ve ortak bir çözüm yolu bulması büyük önem taşıyor.