1. Haberler
  2. Genel
  3. Diplomatik darbe: AB uğruna Kıbrıs feda mı ediliyor?

Diplomatik darbe: AB uğruna Kıbrıs feda mı ediliyor?

diplomatik darbe ab ugruna kibris feda mi ediliyor
diplomatik darbe ab ugruna kibris feda mi ediliyor
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kıbrıs’ta İhanet Çanları: AB Uğruna KKTC Satılıyor Mu?

AB’ye Yaranma Yarışı: Türk Dünyası Kıbrıs’ı Gözden Çıkardı Mı?

Yaklaşan tehlikenin farkında mıyız? Yıllarca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayan soydaşlarımız, Güney Kıbrıs Rum Yönetimini tanımak için sıraya girdi. Peki neden? Avrupa Birliği için mi? Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, 4 Nisan’da Avrupa Birliği ile Brüksel’de düzenlenen Orta Asya-AB Zirvesi’nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konusundaki tutumlarını netleştirdi.

Üç ülke, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlı kalacaklarını duyurdu. Ancak burada bir sorun var! Çünkü bu kararlar, KKTC’nin kurulmasını yasa dışı ilan ediyor. Hatta bunla da sınırlı kalmıyor, KKTC’yi hiçbir devletin tanımamasına yönelikte çağrıda bulunuyor.

Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, yalnızca Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bağımsızlığını kabul etmeyeceklerini ve uluslararası toplumun çoğunluğuyla aynı çizgide olduklarını vurgulamış oluyor.

ORTA ASYA’DAN BEKLENEN DESTEK NEDEN GELMEDİ?

Bu akıl alır bir iş değil. Türkiye Türk Devletleri Teşkilatı’na büyük önem veriyordu. Peki ne oldu? “Sırtımızdan hançerlendik” ifadesi sanırım buraya tam yakışır. Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle kurduğu yakın ilişkiler, KKTC’nin tanınması konusunda bir umut ışığı yakmıştı. Ancak, bu son gelişmeler, beklentilerin boşa çıktığını gösteriyor. Acaba bu ülkeler, AB ile ilişkilerini daha mı önemsiyor? Yoksa Türkiye’nin bölgedeki etkisi azalıyor mu?

AB’NİN KKTC’YE BAKIŞ AÇISI VE TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ

AB KIBRIS TÜRKLERİNE “AYRILIKÇI” DEMİŞTİ. Hatırlayın 2024 yılında Avrupa Birliğini rahatsız eden bir gelişme yaşanmıştı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kırgızistan’da düzenlediği zirveye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurtiyeti “gözlemci” olarak çağrılmıştı. Kıbrıs Rum Yönetimi yaşanan bu olaya Brüksel’de tepki göstermişti. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, daveti, “Kıbrıslı Türk ayrılıkçı oluşumunu meşrulaştırma girişimi” olarak nitelendirmişti. Söze bakın “Ayrılıkçı grup”. Bu ifade, AB’nin KKTC’ye yönelik düşmanca tutumunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye, bu tür açıklamalara sert tepki göstermesine rağmen, AB’nin tavrı değişmiyor.

KIBRIS’TA KAYBEDİLEN FIRSATLAR VE GELECEK SENARYOLARI

Bizim en büyük hatamız Kıbrıs’ı tam olarak almamak oldu. Bugün Kıbrıs ne yazık ki bizden “yavaş yavaş alınıyor” gibi imajı çiziyor. Şimdi belkide siz içinizde “Kıbrısı kimse alamaz” diyorsunuz dur. Ancak diplomasinin böyle işlemediğini artık öğrenmiş olmamız gerekiyor. Öyle ki burası Türkiye, olmaz denilen ne varsa ülkemizde yaşanılabilirliğe sahip. Kısacası Türkiye’de yaşıyorsak diplomatik çıkarlar haricinde bir dost ve müttefikimizin olmadığını bilmemiz gerekir. Kıbrıs’ta geçmişte yapılan hatalar, bugün Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor. Adanın tamamının kontrol altına alınmaması, Rum tarafının AB’ye girmesine ve KKTC’nin uluslararası alanda yalnız kalmasına neden oldu. Gelecekte, Türkiye’nin Kıbrıs politikasını yeniden gözden geçirmesi ve daha agresif bir tutum sergilemesi gerekebilir. Aksi takdirde, Kıbrıs’ın tamamen kaybedilmesi riskiyle karşı karşıya kalınabilir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir