Araklı’da Altın Hülyası: Doğa Katliamına Kim Dur Diyecek?
Dr. Mustafa Çankaya, Araklı Karadere’de altın arama çılgınlığına sert tepki gösterdi: “Doğayı geri dönülmez biçimde yok edecekler!”
İKLİM KRİZİ VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK KAYBI
Dr. Mustafa Çankaya, yaptığı açıklamada, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, tarım alanlarının yok olması ve ormansızlaşmanın günümüzün en büyük çevre sorunları arasında yer aldığını vurguladı. Bu sorunların, sadece yerel değil, küresel bir tehdit oluşturduğunun altını çizdi. Çankaya, “Dünya, alarm veriyor. Her geçen gün doğanın dengesi biraz daha bozuluyor ve bunun sonuçlarını hepimiz derinden hissediyoruz,” dedi. İklim krizinin etkileriyle mücadele etmek yerine, doğayı tahrip edecek projelerin desteklenmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
HER ŞEY PARA MI?
Çankaya, “Her şeyi metalaştıran bir zihniyet, yaşamın her alanına nüfuz etmek istiyor. Ülkemizdeki yöneticiler, paraya çevrilebilen her şeyi rant kapısı olarak görüyor. Bu tür politikalar, küresel sermayenin çıkarlarını korumak için doğayı hoyratça kullanmaya yol açıyor,” şeklinde konuştu. Çankaya, ekonomik çıkarların insan ve doğa sağlığının önüne geçirilmesinin kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadeli felaketlere davetiye çıkarmak olduğunu savundu. Bu yaklaşımın, gelecek nesillerin yaşam kalitesini ciddi şekilde tehlikeye attığını ifade etti.
TRABZON’A YÖNELİK TEHDİT
Çankaya, doğayla bilimsel ve sürdürülebilir bir ilişki kuramayan uygulamaların Trabzon’a da sirayet etme tehlikesine dikkat çekti. Araklı’daki altın arama girişiminin doğaya ve toplumsal dengeye zarar vereceğini vurgulayarak, “Araklı’da yapılmak istenen altın arama faaliyetleri, ne topluma ne de doğaya fayda sağlar. Bu çağ dışı yöntemler, çevreye ve canlılara onarılamaz zararlar verecektir,” dedi. Trabzon’un doğal güzelliklerinin ve ekolojik dengesinin korunması gerektiğini, altın arama gibi projelerin bu dengeyi bozacağını belirtti.
GEÇMİŞTEKİ MÜCADELE
Çankaya, bu girişimin daha önce Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi’ne taşındığını ve kamuoyu tepkisiyle geri çekildiğini hatırlattı. “Geçmişte, halkımızın ve çevre örgütlerinin gösterdiği güçlü tepki sayesinde bu proje durdurulmuştu. Ancak şimdi, ÇED raporu alınmadan yeniden gündeme getirilmeye çalışılıyor. Biz, o gün olduğu gibi bugün de bu girişime karşı duracağız ve yöre halkımızın yanında olacağız,” şeklinde konuştu. Geçmişte kazanılan başarının, yeniden aynı tehlikeyle karşı karşıya kalındığında daha da kararlı bir şekilde mücadele etme motivasyonu sağladığını ifade etti.
ÇED RAPORU TARTIŞMASI
ÇED raporunun atlatılmaya çalışılmasının projenin ne kadar riskli ve zararlı olduğunu gösterdiğini belirten Çankaya, “ÇED raporu, bir projenin çevreye olası etkilerini değerlendiren ve önlemlerin alınmasını sağlayan önemli bir araçtır. Bu raporun bypass edilmesi, projenin çevreye vereceği zararların göz ardı edildiği anlamına gelir ki bu da kabul edilemez,” dedi. ÇED sürecinin şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
EKOLOJİK DİRENİŞ ÇAĞRISI
Dr. Çankaya’nın açıklamaları, bölgedeki çevresel mücadeleye önemli bir siyasi destek sağladı. Açıklamanın ardından bölgede ekolojik farkındalığın artırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesine yönelik çalışmaların hızlanması bekleniyor. Çankaya, tüm vatandaşları ve sivil toplum kuruluşlarını Araklı’daki altın arama girişimine karşı birleşmeye ve doğayı koruma mücadelesine destek vermeye çağırdı. “Hep birlikte hareket ederek, doğamızı ve geleceğimizi koruyabiliriz,” dedi.
Kaynak: Haberts
