Fındık Çılgınlığı: Üretici İsyan Bayrağını Açtı! Taban Fiyat Şoku!
Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan, 2025 fındık sezonunda yaşanan rekolte faciasını gündeme getirerek, üreticinin hayatta kalma mücadelesi verdiğini ve kilogram başına en az 230 lira taban fiyatın şart olduğunu haykırdı.
REKOLTE DEHŞETİ: VERİM KAYIPLARI YÜZDE 40’I AŞTI!
Pehlevan’ın açıklamalarıyla 2025 fındık sezonuna dair karanlık tablo netleşti. Don olayları, kuraklık, külleme hastalığı ve kahverengi kokarca zararlısı fındık bahçelerini adeta kasıp kavurdu. Bazı bölgelerde verim kayıpları yüzde 40’ı aştı. Pehlevan, masa başında yapılan rekolte tahminlerinin gerçeği yansıtmadığını, sahadaki perişanlığı görmezden geldiğini vurguladı. 420 bin tondan 620 bin tona kadar uçan rekolte rakamlarının tutarsızlığına dikkat çeken Pehlevan, bu durumun üreticiyi yanıltmaya yönelik bir manipülasyon olduğunu iddia etti.
GEÇMİŞİN HAYALETLERİ: ÜRETİCİ YİNE KURBAN MI EDİLECEK?
Pehlevan, geçmiş sezonlarda yaşanan oyunların tekrar sahnelenmesinden endişe duyuyor. Geçen yıl rekoltenin yüksek gösterilerek fındık fiyatlarının baskılandığını, üreticinin zarara uğratıldığını hatırlatan Pehlevan, aynı senaryonun tekrarlanmaması için yetkilileri uyardı. Sezon başında 130 lira olarak açıklanan fındık fiyatının, yıl içinde 220 liraya kadar yükselmesinin rekolte tahminlerindeki yanlışlığı kanıtladığını belirten Pehlevan, “Gerçek rekolte gizlendi, üretici kaybetti, vurguncular kazandı” dedi.
MALİYET ŞOKU: ÜRETİCİNİN CAN DAMARI KESİLİYOR!
Pehlevan, artan girdi maliyetleri karşısında ezilen üreticinin durumunun vahametine dikkat çekti. İşçilik ücretinin bile 1200 liraya yaklaştığını belirten Pehlevan, bir kilogram fındığın üretim maliyetinin 175 lirayı bulduğunu, yaşam payı da eklendiğinde 230 liranın altında bir fiyatın üreticiyi açlığa mahkum etmek anlamına geldiğini ifade etti. “Yağmurda çamurda, aç susuz fındık dallarına asılan üretici, emeğinin karşılığını alamıyor. Fiyatlar ihracatçının kazancına göre belirlenemez. Bu tablo sürdürülebilir bir tarım politikası değildir. Üretici kazanamazsa üretimi bırakır, ihracatçı da satacak fındık bulamaz. Herkes kaybeder” sözleriyle durumun ciddiyetini vurguladı.
SERBEST PİYASA TEHLİKESİ: KONTROLSÜZ ALIMLAR ÜRETİCİYİ SOYUYOR!
Pehlevan, fındık sezonunda ortaya çıkan boş dükkânlardaki kontrolsüz alımların üreticiyi mağdur ettiğini belirterek, bu yapıların kayıt altına alınması ve denetlenmesi gerektiğini söyledi. Taban fiyatın altında ürün alımına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Pehlevan, serbest piyasa manipülasyonuna karşı gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etti.
KAMU ELİ ŞART: TMO VE FİSKOBİRLİK SAHAYA İNMELİ!
Pehlevan, TMO’nun piyasada etkin bir alıcı olarak varlık göstermesi ve FİSKOBİRLİK’in yeniden yapılandırılarak aktif hale getirilmesi gerektiğini savundu. TMO ve FİSKOBİRLİK’in birlikte hareket ederek üreticiye güvence sağlaması gerektiğini belirten Pehlevan, “Üretici malını yok pahasına satmamalı. Acil bir organizasyon ve kamusal güvence şart” dedi.
GENÇLİK GİDİYOR: TARIM GELECEĞİ KARARIYOR!
Pehlevan, mazot, gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerinin geçen yıla göre iki katına çıktığını, üreticinin borçlanmadan sezonu tamamlamasının imkansız hale geldiğini söyledi. Devletin desteklerinin artırılması, sosyal güvenlik ve uzun vadeli tarım politikalarıyla üreticinin korunması gerektiğini vurgulayan Pehlevan, fındık bahçelerinde çalışacak genç bulmanın zorlaştığına dikkat çekerek, tarım politikalarının gençleri ve kadınları üretimde tutacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
KATMA DEĞER ZAMANI: FINDIK HAMMADDE DEĞİL, MARKALAŞMIŞ ÜRÜN OLMALI!
Pehlevan, Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yüzde 70’inden fazlasını gerçekleştirmesine rağmen katma değer üretim ve markalaşma konularında geri kaldığını belirterek, ARGE yatırımlarının hızlandırılması gerektiğini söyledi. “Fındık sadece tarım ürünü değil, döviz kazandıran stratejik bir üründür. Hammadde olarak değil, işlenmiş ürün olarak ihraç edilmelidir” dedi.
ÇARPIŞAN SORU: ÜRETİCİ SİZ OLSAYDINIZ NE YAPARDINIZ?
Pehlevan, açıklamasını çarpıcı bir soruyla tamamlayarak, fındık piyasasına yön verenlere seslendi: “Üretici siz olsaydınız bin bir emekle topladığınız fındığınızın fiyatını belirlerken aynı yöntemleri mi uygular, aynı senaryoları mı sahnelerdiniz?” Bu soru, karar alıcıları sahadaki gerçeklerle yüzleşmeye ve üreticinin feryadına kulak vermeye çağırıyor.
Kaynak: Haberts
